İki Uzmanlığı Olan Hekimlere Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Çalışma Kısıtlamasında Yürütmeyi Durdurma

İki Uzmanlığı Olan Hekimlere Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Çalışma Kısıtlamasında Yürütmeyi Durdurma

 Sağlık Bakanlığı tarafından Valiliklere gönderilen 06.06.2011 tarihli, “Özel Hastanelere Hekim Başlatma” konulu genel yazı ile, özel hastanelerde hekimlerin çalışma başvurularının ne şekilde değerlendirileceği ayrıntılandırılmış, planlama esaslarına uygun hareket edileceği belirtildikten sonra, genel yazının (a) bendinde,  “tek uzmanlık dalı bulunan hekimlerin hastaneden ayrılmaları halinde yerine tek uzmanlık dalı bulunan hekimlerin başlatılabileceği” düzenlemesine yer verilmiştir.

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı’nın genel yazısı üzerine, iki uzmanlık belgesine sahip olan hekimlerin çalışma başvurusunu kabul etmemiştir.

Somut olayda, dahiliye ve kardiyoloji uzmanlık belgelerine sahip olan meslektaşımız, bir özel hastanenin dahiliye kadrosunda çalışmak için başvuru yapmıştır. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, özel hastaneden ayrılan dahiliye uzmanı hekimin tek branşta uzman olduğu, dahiliye ve kardiyoloji uzmanı belgesine sahip olmadığı, planlama esaslarına göre iki ayrı uzmanlığı olan hekimin ancak hastaneden ayrılan iki ayrı uzmanlığı olan bir hekimin yerine işe başlatılabileceği gerekçeleriyle hekimin çalışma başvurusunu reddetmiştir.

Oda’mızın hukuki desteği ile, meslektaşımızın çalışmasının engellenmesine dayanak gösterilen Sağlık Bakanlığı’nın 06.06.2011 tarihli genel yazının ilgili kısmının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açılmıştır.

Yürütmenin durdurulması talebini Danıştay 10. Dairesi, aşağıda yer verilen gerekçelerle Sağlık Bakanlığı’nın 06.06.2011 tarihli genel yazısında yer verilen “tek uzmanlık dalı bulunan hekimlerin hastaneden ayrılmaları halinde yerine tek uzmanlık dalı bulunan hekimlerin başlatılabileceği” ibaresi içinde yer alan “tek uzmanlık dalı bulunan” ibaresinin yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir.  “Karar için tıklayınız…”

Kararda şu gerekçelere yer verilmiştir.

 

“…1219 sayılı Tababet Ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 8.maddesinde, “Türkiye’de  icrayı tababet için bu kanunda gösterilen vasıfları haiz olanlar umumi surette hastalıkları tedavi hakkını haizdirler. Ancak herhangi bir şubei tababette müstemirren mütehassıs olmak ve o unvanı ilan edebilmek için Türkiye Tıp Fakültesinden veya Sıhhiye Vekaletince kabul ve ilan edilecek müessesattan verilmiş ve yahut ecnemi memleketlerin maruf bir hastane veya laboratuarından verilip Türkiye Tıp Fakültesince tasdik edilmiş bir ihtisas vesikasını haiz olmalıdır.” hükümlerine yer verilmiştir.

Dava konusu düzenlemenin yer aldığı, Sağlık Bakanlığının 6.6.2011 tarih ve 25059 sayılı genel yazının (a) bendinde, tek uzmanlık dalı bulunan hekimlerin hastaneden ayrılmaları halinde, yerine tek uzmanlık dalı bulunan hekimlerin başlatılabileceği öngörülmek suretiyle, davacı gibi birden fazla uzmanlık dalında uzmanlık yap mış olan hekimlerin, o uzmanlık dallarından birinde boş kadrosu ve hekim ihtiyacı bulunan özel hastanelerde çalışması engellenmektedir. Birden fazla uzmanlık dalında uzmanlık yaparak, bu alanlarda mesleğini icra etme hakkını elde etmiş olan bir hekimin, sahip olduğu birden çok uzmanlık dallarındaki uzmanlık belgelerinden herhangi birini kullanıp çalışmaya başlayabilmesi, sahip olduğu tüm uzmanlık dallarında boş kadro olması şartına bağlanarak, hastanenin bu uzmanlık dallarından sadece birinde boş kadro ve hekim ihtiyacı olmasına ve hekimin de sadece o uzmanlık dalında çalışmak istemesine rağmen, çalıştırılmaması sonucunu doğurmaktadır.

1219 sayılı Yasa uyarınca tabiplik mesleğini icra etme hakkına sahip bir tabip veya uzman tabibin, 1219 sayılı Yasanın 12.maddesindeki sınırlamalara bağlı kalmak suretiyle mesleğinde çalışabilme hakkına sahip olduğu tartışmasızdır.

Sağlık Bakanlığının 6.6.2011 tarih ve 25059 sayılı genel yazısının (a) bendinin sonunda yer alan dava konusu “tek uzmanlık dalı bulunan” ibaresi, uzman tabiplik statüsünün tabibe verdiği, her bir uzmanlık dalında mesleğinde çalışma hakkını, sahip olduğu uzmanlıklardan her ikisinde boş kadro bulunması şartına bağlayarak, 1219 sayılı Yasadaki sınırlamaların ötesinde engellemektedir.

Bu durumda, 1219 sayılı Yasada, hekimlerin uzmanlık nitelikleri yönünden bir sınırlama da bulunmadığı dikkate alındığında, iki ayrı uzmanlık dalı bulunması nedeniyle sahip olunan uzmanlık dallarından birinde çalışma hakkını ortadan kaldıran dava konusu düzenleme, yasayla çizilen çalışma özgürlüğünün sınırını aşar şekilde sınırlama getirmesi nedeniyle hukuka aykırı bulunmaktadır.

 

Benzer bir sorun, yan dal uzmanlık belgesine sahip olan meslektaşlarımız açısından da yaşanmaktadır.  Özel Hastaneler Yönetmeliğinde 11.02.2012 tarihinde yapılan değişiklik ile, yan dal uzmanı hekimlerin ana dalda bir kadroda çalışmak için yaptığı başvurular, hastanenin yan dal uzmanlık kadrosu olmadığı gerekçesiyle reddedilmektedir. Türk Tabipleri Birliği, yan dal uzmanlarına çalışma kısıtlaması getiren 11.02.2012 tarihli yönetmelik değişikliğine karşı dava açmış olup bu konuda henüz bir karar verilmemiştir. Yargılama sonucu hakkında meslektaşlarımıza ayrıca bilgi verilecektir.

Saygılarımızla.

İZMİR TABİP ODASI